Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 40,5190 | 40,5920 | |
EURO | 46,2407 | 46,3240 | |
Sezon Düğün Sezonu
Noktalama, işaretleri önemli
“ Adam ol baban gibi, eşek olma.” Derken yapılan noktalamadaki mana ile “Adam ol, baban gibi eşek olma.” Cümlesindeki noktalama anlam kaybettirdiği gibi başka bir mana da yüklüyor.
Farklı bakış açısı farklı değerlendirme bazen çıkmaza sokabilir.
Geçenlerde su yetersizliğinden şikâyet edenler şikâyetlerini komşularına yaparak” çimen, bahçe ve çiçek sulamayın işten gelip bir duş alamıyoruz” diye serzenişte bulunduklarında meseleyi tartışan birkaç kişiden biri “ Ben kullandığım suyun bedelini ödüyorum. Su yetersizse bu hizmeti sağlayan idari birimine şikâyetini yap, benim kullandığım suya söz söyleme diyor. Bu arada öğrendik ki belediye suyu kasıtlı olarak azaltıyor kısacası zorunlu su tasarrufu yaptırıyor/muş.
Şimdi suyun az olması mı? Suyu kullanan mı? Kullanmak isteyip te kullanamayan mı? Mevzu tartışmalı.
Yakınlarda kayıp ettiğim ailemizin en büyüğünün vefatı nedeniyle çeşitli sebeplerle katılamayanların hanemi ziyaret ederek taziyede bulunuyorlar. Allah hepsinden ayrı ayrı razı olsun. Evet, “her canlı ölümü tadacaktır” “amenna ve saddakna ancak hayat devam ediyor. İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Eskişehir Bolu, Düzce, Ankara, Samsun vs gibi Türkiye’nin çeşitli ilerinden evime gelerek veya telefon ederek taziyede bulunan değerli dostlarım ile görüşme esnasında güncel konular üzerine sohbetler de ediyoruz.
Yaz sezonunda en önemli etkinliklerimizin başında düğünler geliyor. Yapılan düğünlere katılım kişinin sosyal yapısı ile ilişkili. Gün içerisinde 500 ile 1500 kişinin katıldığı düğünleri görmek mümkün Fazlası da var tabi ki.
Bu düğünler netice itibariyle “sana göre, bana göre hatta ona göre ve buna göre” çeşitleri mevcut. Derler ki “Davetiyeye yapılan masraf gereksiz.” Savunması ise “cenaze haberi verirken davetiye mi dağıtıyorsun, telefonla veya mesaj sistemi ile bilgilendiriliyorsun insanlar organize oluyor binlerce kişinin katılımı gerçekleşiyor.” Öte yandan “Ben davetiye almasam asla o düğüne gitmem” diyenler de az değil.
Diğer bir konu da ikram konusu. Söze başlarken “şimdi bir de çay ikramları başlamış” diye girizgah yaparken ikram edilen yemeğin de bir hayli pahalı olduğundan sözle rakamlar konuşuluyor. Bir kişiye ikram edilen yemeğin düğün sahibine maliyeti 250 ile 750 lira arasında değiştiğini ifade ediyorlar. Düğüne icabet edipte zarf yapan katılımcının ortalama 500 ila 1000 lira arasında katkı sunduğu biliniyor. Köylerde yapılan düğünlerde komşularının da düğün gününün sabahından itibaren gece yarısına kadar doğal görevli olması (Karşılama, yemek servisi, oturma alanına intikal, gerekirse konaklama vs ) görünmeyen giderler sınıfına gidiyor. Öyle ya bu kişiler en az dört kez yemek yer verdiğinin iki katını harcar. Düğüne gelen de tek başına gelmiyor ya mutlaka yanında bir ya da iki kişi var. Durun böyle olunca ister istemez soruyorum. Şimdi biz katkı verebildik mi? Yoksa düğün sahibini sıkıntıya mı soktuk?
Başka tartışılan konular da var. Mesela Aşta meselesi. Bir koyunun maliyeti eskisi gibi değil!
Düğünden önce gençlere yönelik ikramlardan hiç bahsetmeyeceğim.
Gerçek olan şu: Hayat gerçekten pahalandı. Düğün davetiyesi alan kişi espri de olsa “haciz tebligatı” gibi görmeye başladı. Hele bu kişi emekli ise, başka da bir geliri yok ise vah ki vah.
Düğün yapmak bu kadar zor nasıl evlenelim diyen gençler tanıyorum. Bunun yanı sıra “Yok ya onu kaldır bunu kaldır. Siz gelecek paranın tamamına bakıyorsunuz. Öyle yağma yok diyenleri duyar gibiyim”
Elimden gelen Allah’tan yardım istemek. Kalın sağlıcakla,
Özen Sanbay Atsanba